Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Allah'ın Varlığına Kanıt Göremiyorum? Sorusuna Verilen Cevap!

Resim
- Diyorsunuz ki, "Herkesin inanması kötü bir şey mi?" Evet kötü bir şeydir. İnanmak kötü bir şey değil, fakat “herkesin mecburen inanacağı kadar basitleştirilmiş" bir imtihanın değeri düştüğü için, imtihan kalitesini düşürdüğü için kötü bir şeydir.   Acaba, çok ciddi olması gereken bir imtihanı herkes kazansın diye en basit soruları sormak; örneğin; üniversite imtihanına girmiş olan herkesin kazanması için ilkokul öğrencilerine sorulan soruları sormak sizce komik olmaz mı? Böyle bir imtihanın olmaması, olmasından daha makul olmaz mı? Peki imtihan olmasın mı? Herkesi vali yapalım mı? Herkesi doktor yapalım mı? Herkesi mühendis yapalım mı? Size tuhaf gelmiyor mu?   Bu takdirde en çalışkan en zeki en kaliteli bir öğrenci ile en tembel bir öğrenci aynı kefeye konmuş olmuyor mu?   Farz edelim ki, eleman alan bir kuruma bir profesör ile bir ilkokul mezunu birlikte müracaat etmiş. Belli bir bilgi seviyesine göre elemanın alındığı bu kurumun açtığı imtihanda ilkokul

Yaratılış Gayesi İle İlgili Soruya Verilen Cevap!

Resim
SORU: Ateistlerin sorusu: Zariyat sûresinin, 56. âyetinde, (Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etmeleri için yarattım) denirken, A’raf sûresinin 179. âyetinde, (Biz, cin ve insanların çoğunu Cehennem için yarattık) deniyor. İnsan ve cin, kulluk için mi, yoksa Cehennem için mi yaratıldı? Bu iki âyet çelişkili değil mi? Bir de, Tanrı, insanların Cennete veya Cehenneme gideceğini biliyorsa veya Cehennem için yaratmışsa, onları imtihan etmesi, sorguya çekmesi gereksiz değil mi? CEVAP: Her ilmi, ancak o ilmin uzmanları anladığı gibi, âyetleri de, Peygamber efendimiz ve müfessir âlimler anlar, herkes anlayamaz. Anlayamayınca da böyle çelişki var zannedilir.   Birinci âyette, cin ve insanların kulluk için yaratıldığı bildiriliyor. Cin veya insan, bu yaratılış gayesine uymazsa, elbette sorumlu olur.   İkinci âyet eksik alınmış. Devamında açıklaması var. O âyetin tamamının meali şöyledir: (Biz, cin ve insanların çoğunu Cehennem için yarattık. Onların kalbleri var, anlamaz

, Allah (C.C). İnsanı Niye Yarattı?

Resim
SORU: Ateist diyor ki: Allah’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoksa ne diye insanları, cinleri, melekleri ve canlı cansız mahlûkları yarattı? Bizim ibadetimizin ona bir faydası, günahlarımızın da ona bir zararı olmadığı halde, ne diye ibadet etmeyip isyan edenleri Cehenneme atıyor? CEVAP: Hadis-i kudside, (İnsanları, beni tanımakla şereflenmeleri için yarattım) buyuruldu.   Bu şerefe kavuşup kavuşmama tercihini de kullarına bıraktı. Ateistlerin, (Biz Allah’a inanmıyoruz, Allah’ı tanımakla şereflenmediğimize göre, Allah’ın maksadı hâsıl olmadı) demeleri yanlıştır; çünkü çok kimse, belli bir yaşa gelince, Allahü teâlâyı tanımaya başlıyor. Kâfir kalıp hiç tanımasa bile, zaten tercih kullara bırakılmıştı. Kâfirler de, ahirete gidince tanıyacaklar. Tanımayan hiç kimse kalmayacaktır. Bir âyet-i kerime meali: (Cin ve insanları ancak, beni bilip itaat, ibadet etmeleri için yarattım.) [Zariyat 56]   İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Bu âyet-i kerime gösteriyor ki, cin ve insanların y

Allah'ı görmüyorum olsa görürdüm diye düşünen ateiste verilen cevap!

Resim
Allah'ı görmüyorum olsa görürdüm diye düşünen ateist, çayın içindeki eriyen şekeri görüyormusunuz? Güneşin aynı ışıkları Elmayı tatlandırırken biberi acılaştırdığını da biliyor musunuz? Şöyle kafanızı kaldırıp nereye baksanız görmek isterseniz görürsünüz ama inkar ederseniz ne yapsanız göremezsiniz. Musa a.s zamanında da kavmi çok delil istemişlerdi inkar etmişlerdi ama bir çok delil göstermesine rağmen çoku inkar ettiler.   ALLAH NASIL MİSAFİR EDİLİR?   Musa Aleyhisselâmın ümmeti: — Ya Musa! Rabbimizi yemeğe davet ediyoruz. Buyursun bir gün misafirimiz olsun. Nemiz varsa ikram etmeye hazırız, dediklerinde Musa Aleyhisselâm, onları azarladı. «Nasıl olur, Allah (hâşâ) yemekten, içmekten ve mekândan münezzehtir.» Diyerek bir daha böyle bir şeyi akıllarından bile geçirmemelerini tembihledi. Fakat Musa Kelîmullah Turu Sina'ya çıkıp, bazı münacatta bulunmak istediğinde. Allah (c.c) tarafından şöyle nida olundu: — «Ya Musa neden kullarımın davetini bana getirip söylemiy

Kuran´a neden inanıyorsun Allah emrettiği için, Allah´a neden inanıyorsun Kur´anda yazdığı için. Bu kısır bir döngüdür´´ diye sorana verilen cevap.

Resim
Kısır döngü olması kendi nazarındandır. Yoksa her ayeti ile Allah'ın kelamı olduğundan şüphe duyulmayan ve 1400 yıldır muarızlarının dahi aksini isbat edemediği bir gerçek nasıl olurda kısır döngü olabilir.   "Rabbimizi bize tarif eden üç büyük, külli muarrif var:   Birisi şu kitab-ı kainattır.   Birisi Hatemü’l-Enbiya olan Hz. Muhammed Aleyhissalatü Vesselamdır.   Birisi de Kur’an-ı Azimüşşandır."(bk. Sözler, On Dokuzuncu Söz)   Kainattaki yaratılan her varlık kendi varlığını gösterdiği gibi yaratıcısının varlığını da göstermektedir. Çünkü yaratılan şey yaratıcısız olamaz. Kendi varlığından yüz derece daha ziyade yaratıcısının varlığını ve birliğini, vahdetini ispat eder.   "Bir harf katipsiz, bir iğne ustasız olmadığı gibi, şu mükemmel kainat kitabının kendisi ve içindeki harfler de sahipsiz olamaz." Bu nedenle canlı cansız, insan hayvan, görünen görünmeyen her varlık Allah'ın varlığını ve birliğini gösterir. Bu batın / gizli mana d

Allah'ın Yarattığı İnsanları İmtihan Etmesi Gereksiz mi?

Resim
SORU: Allah, insanların Cennete veya Cehenneme gideceğini biliyorsa, onları imtihan etmesi gereksizdir. İmtihan bilinmeyen bir şeyi meydana çıkarmak için yapılır. İmtihana ne gerek var? CEVAP: Allahü teâlâ imtihan etmeden de kullarının ne yapacağını, hangi günahları işleyeceğini elbette bilir. İmtihanı kendisi için yapmıyor, insanların kendi yaptıklarını kendilerine göstermek için yapıyor. Mesela Allahü teâlâ, ateiste, (Ben ezelî ilmimle biliyorum ki, sen zaten inanmayacaktın, onun için seni Cehenneme attım) deseydi, ateist, (Suç işlemeden, imtihan edilmeden, beni cezalandırmak adaletsizliktir. Beni dünyaya gönder, iyi ameller işlerim) demez miydi? Ateistin ve diğer kâfirlerin böyle diyememeleri için, onlar dünyaya getirilmiş, onlara akıl verilmiş, iyi kötü yol gösterilmiş, kabirde ve âhirette sorulacak sorular açıkça bildirilmiş, itiraz edecek bir durum kalmamış oluyor. Kâfirler buna rağmen, bir kurtuluş ümidiyle, mealen şöyle diyecekler: (Rableri huzurunda başları öne eğik, “Ra

Yeraltı Suları Nasıl Oluşur,Aranır ve Bulunur?

Resim
                                                                Su, yaşamın bir esası ve temel bileşenidir. Su ihtiyacı büyük ölçüde artmaktadır ve bu da sadece içme amaçları için değil, aynı zamanda herhangi bir gelişim aktivitesi için hayati önem taşımaktadır. Günümüzde nüfus kullanımı, kentleşme ve sanayileşme nedeniyle suyun kullanımı ve sürdürülebilirliği gittikçe daha karmaşık hale gelmektedir. Herhangi bir gelişme doğrudan veya dolaylı olarak su kullanımıyla ilişkilidir. Herhangi bir gelişim faaliyeti için, yüzey ve yeraltı suyu kaynakları, kalitelerine ve bulunabilirliklerine bağlı olarak ana bileşenlerdir. Yüzey suyunun istenen aktivite için uygun olmadığı bir alanda, öngörülen miktar ve kaliteye sahipse yeraltı suyu ikinci alternatiftir.  Yeraltı suyu hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin kentsel ve kırsal alanlarındaki farklı su temini amaçları için son derece önemli hale gelmiştir.  Yüzey ve yer altı suyu potansiyeli çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu faktörler iklim,